ben biliyorum zaten, hiçbir boku başaramadığımı, bir de insanlar bunu yüzüme vuruyor, çünkü insanlar iş güç sahibi, çünkü onların samimi olmadıkları ama bir titr sahibi oldukları içki masaları da var, benimse sadece kendimi sunduğum aşklarım ve benzeri, ve savunmasızca ve saldırmadan ve herhangi bir taktik geliştirmeden, top çevirdiğim orta sahalarım var. ortalama bir insanın, aşağılama ya da böbürlenme kaprisine girmeden, yürüttüğü bir pas trafiğine sahibim, gol mü atarım, hükmen mi mağlup sayılırım umrumda değil.
insanlar yüzüme vuruyor, irademi-iradesizliğimi, insanlar aynaya bakıyor, mükemmel insanı görüyor, ben aynaya bakıyorum, "insana benziyor muyum, hayır" ben mutlu oluyorum. insanlar işe gidiyor, ha işe ha çişe gidiyor, yürüyüş benden ayrı, taklit etmek istiyorum, yok olmuyor, politik yürüyor onlar, patronun yanına giderken, asistanı yanına gelirken, sevgilisine koşarken, politik yürüyor onlar, ama onların politik yürümesi günümüz popüler filmlerinde normal, bense hala daha, politik olmayan yürüyüşlere katılamıyorum, benim politikam ki kendisi çok uzun süredir var, yani ezilenin hakkını savunmak bu çağlarda anormal.
insanlar ne mi söylüyor, arkadaşın sana ne söylüyor, onun arkadaşı ona, bu ülkede kim kimi dinliyor, ortak paydalarınız olmasa, mesela bu ülke gibi. ben bu ülkeyi pekte sevmem, bu milleti de sevmem, bu milletle kardeş olan milleti de, onları ayıran kalleşleri de sevmem, bu ümmeti de sevmem, bu herşeye çözüm bulan tanrının, yarattığı diğer ümmetleride. ben arkadaşım seni seviyorum, onu da senin tüm değerlerine saldırarak ifade ediyorum ki, sen de beni sevmenin, sen de sevmenin tüm değerlerden soyut, öyle samimi öyle zor birşey oluğunu anla diye.
seninle ortaklaştığımız tek nokta ne biliyor musun, belki kadınsın bir gün bir erkeği, belki erkeksin bir gün bir kadını, belki de başka birşey, ama sen o gün, benim tüm dünyaya baktığım gibi baktın bir insana, ne ümmeti önemliydi, ne milleti, ne cinsiyeti, sen sadece sevdin o gün aslında, o seni sevdi ya da sevmedi, belki o belli değerleri dahilinde sana değer vermedi, ama sen sadece sevdin, ve günü geldi bu kadar sevmene rağmen ondan nefret ettin, seninle belki bu noktada ortaklaşabiliriz, seninle sadece aşkta ortaklaşabiliriz.
ve şimdi sen ya da diğerleri beni eleştirirken, hepsinden çok ve sahici olduğum tek noktadır aşk. bu aşk ki ona sarılırken, ikimizin değil hepimizin mutluluğu için mücadeleyle başlayacak. var mısın, yoksun !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder