ne olursan ol gel, ama çok uzun kalma

mevlevi tekkesi değil canım burası

10 Mart 2011 Perşembe

aşık olma ihtimalin varsa,
hiç rol yapma kendine,
olmuşsundur.
bir yetmişlik votkadan,
iki kadeh aldıktan sonra,
oha hala var diyorsan,
oldun sen.
kar yağdığında,
belki sokaklar beyaza bürünmüyor,
ama sen bir çocuk gibi dışarı çıkmak istiyorsan,
aşık oldun.
aşık olma ihtimalin varsa,
ve ihtimaller yok edilmesi gereken saçmalıklardır diyorsan,
işte bu yüzden,
aşık olma ihtimalin yüzünden,
votka içip, kendini raskolnikov sanıyorsan,
kafkanın davasını devam ettiren hanekenin filmindeki,
karlı bir sahneyi hatırlıyor ve sokağa çıkmak istiyorsan,
aşık oldun sen.
ama istesende içinden atamadığın,
can dündar yazısı oldu lan bu,
diye yazdıklarına güldükten sonra,
bir yıldırım türker olmasa da,
onun yazıları da güzel be demek geliyorsa içinden,
aşık oldun sen.
aşık olma ihtimalini düşünmeye başladığın anda,
aslında,
aşık oldun sen.
çiçek alan erkeklere gülüyordun, samimiyetsiz buluyordun,
sen aşık oldun,
bir çiçek buketi,
bir aşka yordun, bir de utanmadan kendine soruyordun,
ben aşık mı oldum?
kolay geçer,
gelir geçer,
geçerli bir cevap sanıyordun.
aşık oldun da ne oldu,
hala sınıfta kalıyordun!
oysa,
o'ysa seviyordun,
o'ysa bir buket çiçek saçma değilmiş,
o'ysa bir buket çiçek kadar güzelmiş,
bir buket çiçek güzelmiş,
bunları yavaş yavaş anlıyordun,
üzülme be oğlum,
altı üstü aşık oldun.
hem de yine hiç şüphen yok biliyorum,
aşık olunacak kadına aşık oldun.
"ama abi ağlayamıyorum"
"ağlasam rahatlarım belki"
"belki bir buket çiçek gelse bana, umursamam"
"bir çiçeğin de adını bildiğim yok"
"abi sence ben aşık mıyım?"
he la aşıksın.
dedi ve gitti.
bense hala votkanın bitmediğine ve onun hala beni sevmediğine ve benim ona aşık olduğuma ve bat dünya bat.