ne olursan ol gel, ama çok uzun kalma

mevlevi tekkesi değil canım burası

15 Aralık 2010 Çarşamba

eski'ye

kıskanmak, boğucuydu aslında, senden önce hoşlandığımı bildiğin kadınların yanında olduğum zamanlarda, yanıma gelip "seni kıskanmalarını istiyorum demen" boğucuydu. belki böyle zamanlarda, seni sevdiğimi daha içten söylediğim için bunu yapıyordun ama ben boğuluyordum. çünkü sevmek, illa ki iyi niyet temennisinde bulunur gibi bir eylem değildi benim için. benim için sevmek bir duygu yoğunluğuydu, duygu? yani aşkı hisetmek filan bir eylemdi benim için. senin için daha bir görünürlüğü olan bir şeydi. ben gönül gözüyle görmeyi tercih ederdim oysa ki.

sonra sen başka erkeklere kur yapardın, kıskanırdım, boğucuydu, boğulurdum. ama sen beni hiç aldatmadın ya da ben çok aldandım.

seni aldattım, evet onunla da sevişmek güzeldi. boğuluyordum, çünkü her kavgamızdan sonra birkaç gün geçer sen beni arardın. beşbin gün filan geçti aramıyordun, boğuluyordum. "çaresizce bir sevişme mi, sana sarılıp uyumak mı?" sorusu sorulsaydı, "sarılıp uyumasak da olur, sadece onun nefes alıp verişini, yatağın yanında bekleyen bir refakatçi gibi dinlemeye razıyım" derdim. çünkü sen ölüyordun benim gözüm önünde, ben de boğuluyordum, gemi batıyordu. beşbin yıl gibi hissettiriyordu, başka bir kadına sarılıp uyurken gelmeyen sabah. göğsüme yatıp uyumuyor ve saçları ağzıma girmiyordu mesela, bu bir uyuyamamaydı mesela, ama göğsündeki ağırlıkla mutlu bir uyuyamama değildi. sabahında da öperek uyandırmalar beklemek saçmaydı zaten.

sen benden ayrılmadan birkaç ay önce, senden ayrıldıktan sonra ki mutsuzluğumun ne olacağını yaşattın bana. ama senden ayrıldıktan sonra hiç mutsuz olmadım.

şimdi sadece seninle olan mutluluğumu özlüyorum. çünkü özlenen şey mutluluktur, insanlar değil bunu biliyorum. sen geçmişimde ki bir insan değil mutluluksun ve gelecekte de mutlu olacağım zamanlar olacak.

kıskanmıyorum artık seni mesela, kendi mutsuzluğumda boğuluyorum sadece, "nereye kadar sürecek?" diyorum kendime, "birazdan geçer" oluyor cevabım, geçiyor da. "bizimkisi geçim sıkıntısı" diye espiri yapmaya da devam ediyorum. beşyüzbin yıl geçti ayrıldıktan sonra, şimdi sadece senin ve benim çok çok mutlu olmamızı istiyorum, hem de hiç kıskanmadan.